Blog Arşivi
18 Nisan 2013 Perşembe
İSLAM DİNİNDE İÇİLMESİ VE YENİLMESİ YASAKLANAN MADDELER
Bedenî ve ruhî sıhhati büyük bir nimet olarak bildiren İslâm Dini, korunmasını da ibâdet görevi kılmıştır.
Dinimiz, sağlığın korunması maksadıyla vücut, elbise ve mekân temizliğini emrettiği, bazı temasları yasakladığı gibi, sıhhati zedeleyici Vasıftaki bazı maddelerin eğlence, gıda ve tedavi için alınmasını da haram kalmıştır. Hutbemizde bu mevzuu işlemeye çalışacağız.
a - Alkollü içkiler
Dinimiz, vücudumuzun sinir ve sindirim gibi bütün sistemleri üzerindeki olumsuz etkileri tıbbî bir gerçek olan alkollü içkilerin içilmesini yasaklamıştır.
Afyon, esrar, eroin ve benzerlerini de haram kılmıştır.
Rabbimiz bu yasağını şöylece bildirir: «Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, kısmet ok ve zarları, şeytan işinden bir murdardır. Bunlardan kaçınınız ki, kurtulasınız. Şeytan, içki ve kumarda aranıza düşmanlık ve kin düşürmek ve sizi, Allah’ın zikrinden, duadan, namazdan alıkoymak istiyor.. Artık siz bunlardan sakınmaz mısınız?» (1)
Mü’minler!
İslâm Dini, alkollü içkilerin tedavi maksadıyla kullanılmasını da yasaklamıştır.
Daima kat’i gerçekleri ifade eden Yüce Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:[«Alkollü içkiler deva değil derttir.»
«Allah sizin için haram kıldıklarında şifa yaratmamıştır.»] (2)
b – Domuz eti
İslâm Dini, domuz etinin yenilmesini haram kılmıştır.
Modem tıbbın, öldürücü bir hastalık olan silâhlı tenya ve domuz vebası mikropları taşıdığını ve mikroplardan bütünüyle temizlenmesinin mümkün olmadığını tespit ettiği domuz eti yemek, mü’minlere haramdır.
c – Haram kılınan hayvanlar
Kan, kesilmeksizin ölen, her hangi bir şekilde boğulan, darbe ile vurularak öldürülmüş olan hayvanların etleri de haram olduğu gibi yırtıcı hayvanlar tarafından öldürülen hayvanların etleri de Rabbimiz taralından haram kılınmıştır.
Sıhhatimizin korunması maksadıyla yasaklandığı şüphesiz olan mezkûr maddeler hakkında Maide sûresinin 3. âyetinde şöyle buyrulur:
«Ölü, kan, domuz eti, Allahtan başkası adına boğazlanan, (henüz canı üstünde iken yetişip kestikleriniz müstesna olmak üzere) boğulmuş, vurulmuş, yukarıdan yuvarlanmış, başka bir hayvan tarafından boynuzlanmış, canavar tarafından parçalanmış olup ölen hayvanlar… üzerinize haram edilmiştir…» (3)
Mü’minler!
İslâm alimleri arasında umumî vasıftaki âyet ve hadisleri değerlendirme farkı varsa da genel kabule göre kara hayvanlarından aslan, kaplan, ehli eşek, köpek, kurt, çakal, şahin ve doğan gibi hayvanların etlerini yemek haramdır. Çekirge müstesna haşarat nevinden olan hayvanlar da dinimizde haramdır.
Hanefî Mezhebinin ictihatlarına göre balık cinsinden kabul edilmeyen midye, istiridye, yengeç, teke, istakoz ve bunlara benzer hayvanların yenmesi de helâl değildir. (4)
Burada tekraren ifade edelim ki, yüce Rabbimizin yasaklan ve Peygamberimizin açıklamaları ile belirlenen bütün bu haramlar, hiç şüphe yoktur ki, mü’minlerin sıhhatini koruma hikmetine dayanmaktadır.
d – Diğer yasak maddeler
Yukarıda açıklanan maddeler yasaklandığı gibi, İslâm’da ferdin; birdenbire veya yavaş yavaş ölüme sebebiyet verecek zehirli, uyuşturucu ve zarar verici maddeleri kullanması veya hasta edecek maddelerden yemesi, içmesi de haramdır.
Bu itibarla sigara gibi zararları tıbben sabit olmuş maddeleri kullanmak dînen mahzurludur. Çünkü mü’minler, Peygamberimizin emirleri gereğince dinlerini koruyabilmek için helâliyeti ve harâmiyeti şüpheli olan maddelerden de kaçınmakla mükelleftirler. «Sana şüphe vereni bırak. Sana şüphe vermeyene sarıl…» buyuran Peygamberimizin bu mevzûdaki açık beyanları şöyledir:
«Muhakkak olarak helâl belli, haram bellidir. Lâkin aralarında helâle de harama da benzer şüpheli şeyler vardır ki, onları insanların çoğu bilmezler. Şüpheli şeylerden kaçınan bir kimse; dinini, insani kıymetini korumuş olur. Şüpheli şeylere dalan bir kimse harama düşme tehlikesindedir. O, tıpkı, sınır kenarında hayvan otlatan ve nerede ise yasak yerde otlatacak bir çoban gibidir. Bilin ki, her hükümdarın hududu(sınırları) vardır; Allah’ın sınırlan ise haramlardır.» (5)
Hususîyle mü’min ve mütehassıs (uzman) doktorların, hastaları için mahzurlu görüp yasakladıkları maddelerin hastalar tarafından yenilmesi ve içilmesi de dinen sakıncalıdır.
Çünkü Yüce Rabbimiz mukaddes kitabımız Kur’-ân-ı Kerîm’de şöyle emir buyurmaktadır.“ (Her hangi bir sebeple) nefislerinizi öldürmeyin, şüphesiz Allah size çok merhametlidir.» (6)
Muhterem Mü’minler!
Helâl ve temiz nimetlerden dahi vücut sağlığımızı zedeleyecek derecede yenilip içilmesi haramdır.
Bu mevzuda Kur’ân-ı Kerîm’de varid olan,
[«...Yiyiniz, İçiniz, fakat israf etmeyiniz.»
«...Kendinizi ellerinizle tehlikeye atmayınız...»] (7)
şeklinde umumî vasıftaki emirler yaranda, Aziz Peygamberimizin şu feyizli sözleri de sıhhatimizi korumamız hususunda bizleri pek güzel irşat etmektedir.
«Âdemoğlu karnından daha fena bir kap doldurmamıştır. Belini doğrultacak bir kaç lokma ona yeter. Yok bir kaç lokma ile yetinmeyecekse (karnının) üçte birini yemeğine, üçte birini içeceğine, üçte birini de nefesine ayırmalıdır.» (8)
Mü’minler!
«Çok yemek (nefse) kötülüktür.» buyurarak az yemeğe teşvik eden Peygamberimiz sahâbî Ebu Zer (R. A.)’e şöyle buyurmuştur:
«Ya Eba Zer! Yemeği ve konuşmayı azalt ki, cennette benimle beraber olasın.» (9)
Çok yemek yeme hastalığının ümmeti hakkında korktukları iptilâlardan biri olduğunu da Peygamberimiz şöylece açıklamıştır:«Benden sonra, ümmetim için üç hususta korkuyorum. Bunlar, sapık arzular, bilgiden sonra gaflet, çok yemek ve şehvetlere tutulmaktır.» (10)
Helal olan gıdalardan hastalık yapacak şekilde yemek dinimizde yasaklandığı gibi aslında helal olan fakat içki – kumar – fuhuş ye faiz işletmeciliği gibi haram yollarla kazanılmış olan paralarla alınan gıda maddelerini yemek de haram kılınmıştır.
Helâl kazançlarla alınan mallarla haram kazançlarla alınan aynı cins mallar arasında görünürde fark yoksa da beden ve ruh üzerindeki sonuçları şüphesiz farklıdır. Fark olduğu içindir ki Rabbimiz mü’minlere şöyle emir buyurmuştur:
«Allahın sizi rızıklandırdıklarından helâl ve temiz olarak yiyin. Eğer O’na ibâdet ediciler iseniz, Allah’ın nimetlerine karşı şükredin.» (11)
Muhterem Mü’minler!
Yüce dinimiz, ağız yolu ile alınabilecek bazı gıdaları yasaklayarak sağlığımızı koruduğu gibi, gıdasızlığın do ğuracağı hastalıklara karşı da koruma altına almıştır.
Yeterli vitaminleri alamayan bünyelerin her hastalığa açık olduğu, verem gibi bazı hastalıkların da gıdaî yetersizlik yoluyla geliştiği aşikârdır.
Sosyal adaleti gerçekleştirecek kuralları koyan dinimiz, öncelikle fakirliğin doğurabileceği sefaleti ortadan kaldırmıştır. Zengin mü’minlere yüklediği zekât, âciz akrabaya nafaka gibi görevlerle ve de İslâmî toplum yönetimine yüklediği sosyal sefaleti giderici vazifelerle ferdin zarurî ihtiyaçlarını karşılamıştır.
Yüce Rabbim’den cümlemizi yasaklanan maddelerden kaçınarak bedenî ve ruhî sıhhatini koruyan gerçek kullarından kılmasını dilerim.
1) Maide, 90
2) C. Sağîr, 1/72; Tac, 3/212.
3) Maide 3.
4) Bak, a) El-İhtiyar, K. Zebâih. b) M. Zihni, Nimetül – İslâm K. Sayd.
5) C. Sağîr, 2/15; M. Mesâbîh, Hn. 2762.
6) Nisa, 29.
7) Araf, 31; Bakara, 195.
8) R. Salihin, B. Fazlil-Cûi… Hn. 26.
9) M. Mesâbih, Hn. 4238; K. Hafâ, Hn. 3278.
10) C. Sağîr, 1/13.
http://www.ardev.org/islam-dininde-icilmesi-ve-yenilmesi-yasaklanan-maddeler/
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder