İslâm’da Aile ve Eşlerin Görevleri
İnsanların Yüceliği ve Eşlerin Birbirinin Zevci Oluşu
Yüce Allah, en güzel kıvamda yaratıp yücelttiği insanları erkek ve kadın şeklinde birbirinin Zevci olarak yaratmıştır.[1] Bir diğer anlatımla onları bir bütünün birbirinin eşi ve eşiti fakat işlevleri farklı iki parçası kılmıştır. Bu gerçek Rûm sûresinin 21.âyetinde şöylece açıklanır:
“Kendileriyle bütünleşip huzur bulmanız için kendi türünüzden biri diğerinin zevci olan eşler yaratması, böylece aranızda Meveddet (cinsel câzibe)[2] ve Rahmet (sevgi) var etmesi, O’nun varlığının delillerindendir. Hiç şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için, çıkarılması gereken nice dersler vardır.”(Rûm 21)
Erkekle kadın bir araya gelerek bir bütün oluşturabilecek şekilde yaratıldıkları için birbirlerine eğilimli ve ihtiyaçlıdır. Bunun içindir ki Peygamberimiz “Zengin de olsalar, erkeksiz kadın yoksuldur, kadınsız erkek de yoksuldur.” buyurmuşlardır.[3]
Birbirlerine muhtaç olan erkekle kadının kaçınılamaz birlikteliğinin tek meşrû yolu evliliktir; Aile Hayatı’dır. Aile Hayat’ı Rabbimizim temel niteliklerini belirlediği İslâm Toplumu’nun üzerinde kurulduğu mabet vasıflı ilâhi yapıdır. Kurulması ve yaşatılması ibadettir.
Evlilik İbâdettir
İbadet: Yüce Allah’mızın ve Onun Evrensel Peygamberi kıldığı Hz.Muhammd’in emredici ve yasaklayıcı her bir buyruğuna itaattir.[4] Bu gerçeği hatırlatarak evliliğin nasıl ibâdet olduğunu şöylece açıklayabiliriz:
Evlilikte İlk Mütekabil Görevler Genel Niteliklidir
Evlenilebilecek erkekler ve kadınlar genel de Müslümandırlar. Bir diğer anlatımla evlenecek Müslümanlar birbirlerinin İman Kardeşidir. Genelde Müslümanların birbirlerine karşı yapmakla yükümlü kılındıkları insanî/ahlâkî görevler, öncelikli olarak aile içinde gerçekleştirilmelidir.
Müslümanlar birbirlerine karşı güven verici, doğru sözlü, ince ruhlu, adaletli, affedici, istişare edici olmalıdır. Verilen sözler yerine getirilmeli, sabır gösterilmelidir. Allah’ın ve Peygamberinin emirleri ve yasakları çizgisinde uyarı yapılmalıdır. Nefislerimiz için istenilenler diğer müminler için de arzu edilmelidir. Gerektikçe teşekkür edilmelidir.
Ayrıca kaba, yerici, suçlayıcı ve sövücü sözlerden kaçınılmalı, asla kin tutulmamalı ve şiddet uygulayarak zulmedilmemelidir. Örnekler çoğaltılabilir.
Ahlâkî olarak nitelendirilebilecek bu İslâmî vazifeler ilk önce eşler arasında yaşanmalıdır. Çünkü birbirleriyle sürekli ilişkide bulunan mümin kardeşler onlardır. Bu vazifeler eşler arsında yaşanmazsa kimler arasında yaşanabilecektir, ne zaman ve nerede uygulanabilecektir.
Kaldı ki bu görevleri “ Müslüman olduğumuz için bizimle savaşan, bizi yurdumuzdan çıkarmak isteyen ve aleyhimize ittifaklar oluşturanlar“ gibi istisnaları bir tarafa bütün insanlara karşı yapmakla yükümlüyüz. (Mümtehine 8-9)
Aile İçi Görevleri Belirleyen Ana Âyet
Kocaların ve kadınlarının özel görevlerine geçmeden önce, bu görevlere vücut veren ana âyetimiz olan Nisa sûresinin 34. âyetinin anlamını vermek istiyoruz:
“Erkekler kadınlarına karşı Allah’ın kendilerini birbirinden farklı/üstün kıldığı yetenekleri kullanarak ve mallarından harcamalar yaparak koruyucu ve ihtiyaçları giderici sorumluluk üstlenirler.[5] Erdemli kadınlar evlilik sözleşmesinin gerektirdiklerine itâat ederler. Allah’ın (haklarını)[6] korumasına karşılık onlar da kocalarının yokluğunda kendilerini cinsel haramlardan; kocalarının mallarını da zâyi olmaktan korurlar.[7]
Nüşûz’undan;[8] evlilik akdinin gereklerini yapmamaları ve cinsel haramlara düşmeleri korkusunu taşıdığınız kadınlara öğüt verebilir, yataklarınızı ayırarak cinselliklerine ilgisiz kalabilir ve onları dövebilirsiniz. Uygulanacak bu yöntemlerden sonra evlilik sözleşmesinin gereklerini yapmada size itâat ederlerse onlara yüklenmek için bir sebep aramayın. Allah gerçekten çok yücedir, çok büyüktür.”[9]
Kocaların Görevleri
I. Nisa sûresinin 34. âyetinin, “Erkekler kadınlarına karşı Allah’ın kendilerini birbirinden farklı/üstün kıldığı yetenekleri kullanarak ve mallarından harcamalar yaparak koruyucu ve ihtiyaçları giderici sorumluluk üstlenirler” şeklindeki bölümüne göre kocaların ilk görevleri şunlardır:
“ Kadınlarınıza iyi davranmanızı / iyi davranılmasını öğütlemenizi tavsiye ederim. Zira onlar sizin korumanız altındadır. Fâhişe-i mübeyyine / zinâ yapmadıkça onlara karşı yerici ve zarar verici bir şekilde davranma hakkınız yoktur. Eğer zina ederlerse, onları yataklarında yalnız bırakabilir[13] ve onları yaralamayacak şekilde dövebilirsiniz.”[14]
Peygamberimiz (s.a.) ”Sizin en hayırlılarınız kadınlarına karşı hayırlı olanlarınızdır.” buyurmuş, sahâbilerin ‘Kadın eşlerimizin üzerimizdeki hakları nelerdir?’ şeklindeki sorularını şöylece cevaplandırmıştır:
– Yediğinde yedirir, giydiğinde giydirirsin. Kendisini ve işlerini çirkinlikle vasıflandırmazsın. (Zina gibi bir suç işlediğinde) yalnızca ev içinde ilgisiz kalır ve de yüzüne vurmaktan sakınırsın.”[16]
Kadının Başlıca Görevleri
Rabbimizin Nisâ suresinin 34.âyetinin “Erdemli kadınlar evlilik sözleşmesinin gerektirdiklerine itâat ederler. Allah’ın (haklarını) korumasına karşılık onlar da kocalarının yokluğunda kendilerini cinsel haramlardan; kocalarının mallarını da zâyi olmaktan korurlar.” şeklindeki bölümüne göre kadınların kocalarına karşı görevleri de şunlardır:
aa) Evlilik Sözleşmesinin; Mehir ve Nafaka Almasının Gereğini Yapmak:
Ancak itaat Marûf’ tadır; Dinimizin ve olgun aklın gereği olan konulardadır.. Bu sebepledir ki koca,“ sen de nafaka için çalışacaksın, örtünmeyeceksin, namaz kılmayacaksın, içki sofrası hazırlayacaksın, akrabanla görüşmeyeceksin, benimle âdet halinde ve ters yoldan da ilişkiye gireceksin, ” diyemez. Derse yerine getirilmez. Konu yargıya götürülebilir.
cc) Zinâ ve lezbiyenlik türü cinsel ilişkilerden korunmak,
dd) Kocanın malını-kazancını korumak.
Bilvesîle İslâm aile hukukunda karı koca arasında mal ayırımı olduğuna da değinmiş olalım.
Bu bölümümüzü de Peygamberimizin sözü ile bağlayalım. O şöyle buyurur:
“Kadınların en hayırlısı, kendisine baktığında seni mutlu eden, meşrû çizgide emrettiğinde sana itâat eden, ayrıldığında kendisini (cinsel haramlardan) ve malını (gereksiz harcamaktan/zayi olmaktan) koruyandır.”[18]
Bir tarafın görevleri, diğer tarafın hakları olduğu için ayrıca haklar konusunu işleme gereğini duymuyoruz.
Genel ve Özel Görevlerin Yapılması Mutluluğu Getiririr ve Cennet’i Kazandırır
Konumuza girerken evliliğin ve evlilik içindeki mütekabil genel ve özel görevlerin ibâdet olduğuna işaret etmiştik. Hayatımızı kuşatan diğer ilâhî görevler gibi bu görevler de bize, yaşadığımız şartlar içinde mutluluğu kazandırıcıdır. Daha da önemlisi Cehennem’den koruyup Cennet’e erdiricidir. Sözü âyetlerle bağlayalım:
“ İman eden ve görevlendirildikleri emirleri ve yasaklara uyarak güzel ameller yapanları içinde ebedî kalmak üzere, zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Cennetlere koyma Allah’ın pekiştirerek verdiği sözdür. Kim Allah’tan daha doğru sözlü olabilir?” (Nisa 122)
“ Allah’ın emirleri ve yasaklarını çiğneyenler günahları ölçüsünde ceza görürüler. Erkek ve kadın mümin olarak görevlendirildikleri emirleri ve yasaklara uyarak güzel ameller yapanlar da Cennet’e girecekler ve orada onlara sınırsız rızıklar verilecektir.” (Mümin 40)
[10] Fatıma bint-i Kays Peygamberimize gelerek tâliplari arasında yer alan Ebül-Cehm isimli sahâbîye ilişkin görüş almak ister. Peygamberimiz, eşlerini döven bir insan olduğu için ona onay vermez. (Müslim Talâk 36; Ebu Davûd Talâk 39)
Yüce Allah, en güzel kıvamda yaratıp yücelttiği insanları erkek ve kadın şeklinde birbirinin Zevci olarak yaratmıştır.[1] Bir diğer anlatımla onları bir bütünün birbirinin eşi ve eşiti fakat işlevleri farklı iki parçası kılmıştır. Bu gerçek Rûm sûresinin 21.âyetinde şöylece açıklanır:
“Kendileriyle bütünleşip huzur bulmanız için kendi türünüzden biri diğerinin zevci olan eşler yaratması, böylece aranızda Meveddet (cinsel câzibe)[2] ve Rahmet (sevgi) var etmesi, O’nun varlığının delillerindendir. Hiç şüphesiz bunda düşünen bir topluluk için, çıkarılması gereken nice dersler vardır.”(Rûm 21)
Erkekle kadın bir araya gelerek bir bütün oluşturabilecek şekilde yaratıldıkları için birbirlerine eğilimli ve ihtiyaçlıdır. Bunun içindir ki Peygamberimiz “Zengin de olsalar, erkeksiz kadın yoksuldur, kadınsız erkek de yoksuldur.” buyurmuşlardır.[3]
Birbirlerine muhtaç olan erkekle kadının kaçınılamaz birlikteliğinin tek meşrû yolu evliliktir; Aile Hayatı’dır. Aile Hayat’ı Rabbimizim temel niteliklerini belirlediği İslâm Toplumu’nun üzerinde kurulduğu mabet vasıflı ilâhi yapıdır. Kurulması ve yaşatılması ibadettir.
Evlilik İbâdettir
İbadet: Yüce Allah’mızın ve Onun Evrensel Peygamberi kıldığı Hz.Muhammd’in emredici ve yasaklayıcı her bir buyruğuna itaattir.[4] Bu gerçeği hatırlatarak evliliğin nasıl ibâdet olduğunu şöylece açıklayabiliriz:
- Evlilik Allah’ın emri ve bütün Peygamberlerin uygulamasıdır.(Nisa 3; Ra’d 38)
- Evlilik Allah’ın yarattığı cinselliği, O’nun yasakladığı zina türü evlilik dışı ilişkilerden korunarak, emrolunduğumuz şekilde yaşamaktır. (Müminûn 5-6)
- Evlilik, Allah’ın düzenlediği ve işletilmesini emir buyurduğu üreme kanunu, çocuğu amaçlayarak işletmektir.(Bakara 187)
- Evlilik, Allah’ın koyduğu evlilik yasakları gözetilerek gerçekleştirilecek işlemdir. Bir diğer anlatımla Rabbimizin yasakladığı kadınlar ve erkeklerle evlenilemez. Müslüman erkekler yalnızca Müslüman ve Ehl-i Kitap kadınlarla evlenebilirken kadınlarımız da yalnızca Müslüman erkeklerle evlenebilirler. Müslüman erkekler ve kadınlar hiçbir şekilde Müşriklerle; Allah’a, Âhiret hayatına, Kur’ân’ın içeriğine inanmayanlarla veya putlaştırdıkları eşya ve ideolojilere taparlarla evlenemezler.( Bakara 221;Nisa 23-24,Maide 5)
- Evlilik, aile içi görevleri üstlenerek ilgili ilâhî yasaları uygulamaya sokmaktır.
Evlilikte İlk Mütekabil Görevler Genel Niteliklidir
Evlenilebilecek erkekler ve kadınlar genel de Müslümandırlar. Bir diğer anlatımla evlenecek Müslümanlar birbirlerinin İman Kardeşidir. Genelde Müslümanların birbirlerine karşı yapmakla yükümlü kılındıkları insanî/ahlâkî görevler, öncelikli olarak aile içinde gerçekleştirilmelidir.
Müslümanlar birbirlerine karşı güven verici, doğru sözlü, ince ruhlu, adaletli, affedici, istişare edici olmalıdır. Verilen sözler yerine getirilmeli, sabır gösterilmelidir. Allah’ın ve Peygamberinin emirleri ve yasakları çizgisinde uyarı yapılmalıdır. Nefislerimiz için istenilenler diğer müminler için de arzu edilmelidir. Gerektikçe teşekkür edilmelidir.
Ayrıca kaba, yerici, suçlayıcı ve sövücü sözlerden kaçınılmalı, asla kin tutulmamalı ve şiddet uygulayarak zulmedilmemelidir. Örnekler çoğaltılabilir.
Ahlâkî olarak nitelendirilebilecek bu İslâmî vazifeler ilk önce eşler arasında yaşanmalıdır. Çünkü birbirleriyle sürekli ilişkide bulunan mümin kardeşler onlardır. Bu vazifeler eşler arsında yaşanmazsa kimler arasında yaşanabilecektir, ne zaman ve nerede uygulanabilecektir.
Kaldı ki bu görevleri “ Müslüman olduğumuz için bizimle savaşan, bizi yurdumuzdan çıkarmak isteyen ve aleyhimize ittifaklar oluşturanlar“ gibi istisnaları bir tarafa bütün insanlara karşı yapmakla yükümlüyüz. (Mümtehine 8-9)
Aile İçi Görevleri Belirleyen Ana Âyet
Kocaların ve kadınlarının özel görevlerine geçmeden önce, bu görevlere vücut veren ana âyetimiz olan Nisa sûresinin 34. âyetinin anlamını vermek istiyoruz:
“Erkekler kadınlarına karşı Allah’ın kendilerini birbirinden farklı/üstün kıldığı yetenekleri kullanarak ve mallarından harcamalar yaparak koruyucu ve ihtiyaçları giderici sorumluluk üstlenirler.[5] Erdemli kadınlar evlilik sözleşmesinin gerektirdiklerine itâat ederler. Allah’ın (haklarını)[6] korumasına karşılık onlar da kocalarının yokluğunda kendilerini cinsel haramlardan; kocalarının mallarını da zâyi olmaktan korurlar.[7]
Nüşûz’undan;[8] evlilik akdinin gereklerini yapmamaları ve cinsel haramlara düşmeleri korkusunu taşıdığınız kadınlara öğüt verebilir, yataklarınızı ayırarak cinselliklerine ilgisiz kalabilir ve onları dövebilirsiniz. Uygulanacak bu yöntemlerden sonra evlilik sözleşmesinin gereklerini yapmada size itâat ederlerse onlara yüklenmek için bir sebep aramayın. Allah gerçekten çok yücedir, çok büyüktür.”[9]
Kocaların Görevleri
I. Nisa sûresinin 34. âyetinin, “Erkekler kadınlarına karşı Allah’ın kendilerini birbirinden farklı/üstün kıldığı yetenekleri kullanarak ve mallarından harcamalar yaparak koruyucu ve ihtiyaçları giderici sorumluluk üstlenirler” şeklindeki bölümüne göre kocaların ilk görevleri şunlardır:
- a. Mehir Vermek: Evlenirken kadına mehir vermek veya mehir sözleşmesi yapmak.
- b. Nafaka Vermek: Bağımsız bir konutta yaşamalarını sağlayıp yediğimizi ve giydiğimizi ölçü alarak onların nafakalarını temin etmek.
- c. Korumak: Maddî ve mânevî; örneğin fiilî tecavüzlerden, yazılı ve görsel medyasal gibi mânevî tehlikelerden korumaktır.
- d. Öğüt Vermek: Dinî ve tıbbî gibi bir engeli olmaksızın kadınlık ve doğurmak türü evlilik akdinin gereklerini yerine getirmediğinde öğüt vermek.
- e. İlgili ve Barışçı Olup Şiddet Kullanmamak Zina yapmadıkça yataklarını ayırarak cinselliklerine ilgisiz kalmamak ve yaralamayacak şekilde de olsa asla dövmemek; yani fiziksel gücümüzü kullanarak hiçbir şekilde şiddet kullanmamak.
“ Kadınlarınıza iyi davranmanızı / iyi davranılmasını öğütlemenizi tavsiye ederim. Zira onlar sizin korumanız altındadır. Fâhişe-i mübeyyine / zinâ yapmadıkça onlara karşı yerici ve zarar verici bir şekilde davranma hakkınız yoktur. Eğer zina ederlerse, onları yataklarında yalnız bırakabilir[13] ve onları yaralamayacak şekilde dövebilirsiniz.”[14]
- f. Eşlik Görevini Yapmak: Kadının hakkı olarak kocanın görevlerinden biri de onunla cinsel ilişkide bulunmaktır.
- g. Onları Kıskanmak: Bu kıskançlık mesela kadının kılık kıyafetini, izlediği dizileri ve görüştüğü insanları takip etmek şeklinde Allah’ın razı olacağı kıskançlık olmalı, ama sıla-ı rahimine ve boşanma isteğine karşı çıkmak şeklinde haklarını kısıtlayıcı olmamalıdır.
- h. Kadınlarla Güzel Geçinmek:
- Onların olumsuz yönlerine karşı sabırlı olmak,
- Onlara karşı sevgi ve saygı içeren bir dil kullanmak,
- Ailenin yönetiminde onların görüşlerini almak,
- Kendileri ve işlerini çirkinlikle vasıflandırmamaktır.
- Nisa 129’ da işaret edildiği üzere çok eşlilik gibi durumlarda bile kocalı-kocasız gibi bir duruma düşürmemektir.
Peygamberimiz (s.a.) ”Sizin en hayırlılarınız kadınlarına karşı hayırlı olanlarınızdır.” buyurmuş, sahâbilerin ‘Kadın eşlerimizin üzerimizdeki hakları nelerdir?’ şeklindeki sorularını şöylece cevaplandırmıştır:
– Yediğinde yedirir, giydiğinde giydirirsin. Kendisini ve işlerini çirkinlikle vasıflandırmazsın. (Zina gibi bir suç işlediğinde) yalnızca ev içinde ilgisiz kalır ve de yüzüne vurmaktan sakınırsın.”[16]
Kadının Başlıca Görevleri
Rabbimizin Nisâ suresinin 34.âyetinin “Erdemli kadınlar evlilik sözleşmesinin gerektirdiklerine itâat ederler. Allah’ın (haklarını) korumasına karşılık onlar da kocalarının yokluğunda kendilerini cinsel haramlardan; kocalarının mallarını da zâyi olmaktan korurlar.” şeklindeki bölümüne göre kadınların kocalarına karşı görevleri de şunlardır:
aa) Evlilik Sözleşmesinin; Mehir ve Nafaka Almasının Gereğini Yapmak:
- Kadınlık görevini yapmak. Bu görevden kaçınmak Peygamberimizin açıklamasına göre Meleklerin lanetini gerektirir. Allah şanını artırsın O şöyle buyurur:
- Çocuk doğurmak, emzirip bakımını üstlenmek. Bu görev Lukman 14 ve Bakara 233’ün de gereğidir.
- Toplum örfüne göre ev içi görevlerini yapmak.
Ancak itaat Marûf’ tadır; Dinimizin ve olgun aklın gereği olan konulardadır.. Bu sebepledir ki koca,“ sen de nafaka için çalışacaksın, örtünmeyeceksin, namaz kılmayacaksın, içki sofrası hazırlayacaksın, akrabanla görüşmeyeceksin, benimle âdet halinde ve ters yoldan da ilişkiye gireceksin, ” diyemez. Derse yerine getirilmez. Konu yargıya götürülebilir.
cc) Zinâ ve lezbiyenlik türü cinsel ilişkilerden korunmak,
dd) Kocanın malını-kazancını korumak.
Bilvesîle İslâm aile hukukunda karı koca arasında mal ayırımı olduğuna da değinmiş olalım.
Bu bölümümüzü de Peygamberimizin sözü ile bağlayalım. O şöyle buyurur:
“Kadınların en hayırlısı, kendisine baktığında seni mutlu eden, meşrû çizgide emrettiğinde sana itâat eden, ayrıldığında kendisini (cinsel haramlardan) ve malını (gereksiz harcamaktan/zayi olmaktan) koruyandır.”[18]
Bir tarafın görevleri, diğer tarafın hakları olduğu için ayrıca haklar konusunu işleme gereğini duymuyoruz.
Genel ve Özel Görevlerin Yapılması Mutluluğu Getiririr ve Cennet’i Kazandırır
Konumuza girerken evliliğin ve evlilik içindeki mütekabil genel ve özel görevlerin ibâdet olduğuna işaret etmiştik. Hayatımızı kuşatan diğer ilâhî görevler gibi bu görevler de bize, yaşadığımız şartlar içinde mutluluğu kazandırıcıdır. Daha da önemlisi Cehennem’den koruyup Cennet’e erdiricidir. Sözü âyetlerle bağlayalım:
“ İman eden ve görevlendirildikleri emirleri ve yasaklara uyarak güzel ameller yapanları içinde ebedî kalmak üzere, zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Cennetlere koyma Allah’ın pekiştirerek verdiği sözdür. Kim Allah’tan daha doğru sözlü olabilir?” (Nisa 122)
“ Allah’ın emirleri ve yasaklarını çiğneyenler günahları ölçüsünde ceza görürüler. Erkek ve kadın mümin olarak görevlendirildikleri emirleri ve yasaklara uyarak güzel ameller yapanlar da Cennet’e girecekler ve orada onlara sınırsız rızıklar verilecektir.” (Mümin 40)
[1]
Kur’ân, kendi cinsinden biri diğerinin çifti/benzeri mânasına erkeğe de
de kadına da Zevc,der. Çoğulu Ezvâc’dır.(Bakara 35, 230; Rum 21)
[2] Er-Râzî, et-Tfsîrl-Kebîr. Rûm 21
[3] Mecmeuz-Zevâid, 4/252
[4] Örnek olarak bak.Fatiha 4;Nisa 80
[5] Âyette konu edilen ve tarafımızdan “koruyucu ve ihtiyaçları giderici sorumluluk üstlenmek” olarak çevrilen Kavvam’lık,
yalnızca evlilik akdinin gereği olarak kocanın karısına karşı yapmakla
yükümlü olduğu görevlere ilişkindir. Bir başka konuda Kavvamlık söz
konusu değildir. (Bak Zeccac Meânil-Kur’ân ve İ’rabuhu Nisâ 34)
[6]
Mehir, nafaka ve boşanma tazminatı gibi haklar veya aleylerine
yapılacak zina suçlamasının dört şahitle kayıtlanması gibi ayrıcalıklar…
[7] Âyette mevzu edilen kadınların Hâfizatlığ ı/Koruyuculuğu,
Nûr 31 ve Ahzab 35’in delaletiyle ferclerini korumaları; zinâdan ve
lezbiyenlikten korumaları/korunmalarıdır. Peygamberimizin sunacağımız şu
hadisleri de kadının cinsel haramlardan korunması gereğini
vurgulamakta, âyetin kadının Hafizatlığı kısmının mânasını
pekiştirmektedir:
“Kadınların en hayırlısı, kendisine baktığında seni mutlu eden, meşrû çizgide emrettiğinde sana itâat eden, ayrıldığında kendisini (cinsel haramlardan) ve malını (gereksiz harcamaktan/zayi olmaktan) koruyandır.”
Nitekim Peygamberimiz açıklayıcı bu sözlerinin ardından konumuz olan Nisâ sûresinin 34. âyetini okumuştur. (Bak. İbn Kesîr Nisâ 34)
“Kadınların en hayırlısı, kendisine baktığında seni mutlu eden, meşrû çizgide emrettiğinde sana itâat eden, ayrıldığında kendisini (cinsel haramlardan) ve malını (gereksiz harcamaktan/zayi olmaktan) koruyandır.”
Nitekim Peygamberimiz açıklayıcı bu sözlerinin ardından konumuz olan Nisâ sûresinin 34. âyetini okumuştur. (Bak. İbn Kesîr Nisâ 34)
[8] Nüşûz, âyette Kânitat ve Hâfizat karşılığı olarak gelmiştir. Buna göre anlamlandırılmıştır.
[9] Kişi
karısını doğrudan boşama yoluna gidebileceğinden ve mesela öğütle dövme
bir araya getirilemeyeceğinden âyetteki öğüt verme, yatakları ayırma ve
dövme şeklindeki emirleri, ibaha/yapılabilir olma şeklinde anlıyoruz.
[10] Fatıma bint-i Kays Peygamberimize gelerek tâliplari arasında yer alan Ebül-Cehm isimli sahâbîye ilişkin görüş almak ister. Peygamberimiz, eşlerini döven bir insan olduğu için ona onay vermez. (Müslim Talâk 36; Ebu Davûd Talâk 39)
[11] Ebû Davûd Nikâh 43
[12] İbn Kes’ır Kalem 4
[13]
Başkalarıyla ilişkilerinden gebe kalıp kalmadıklarını öğrenmek için
yataklarında yalnız bırakılarak kendileriyle cinsel ilişkiye
girilmeyebilir.
[14] Tirmizi Redâ 11, İ. Mace Nikâh 3.
[15] Bakara 187.
Kadın Eşi Haramdan Korumak
Eşini cinsel haramlardan korumak kocanın görevidir. İslâm bilginleri şu görüş çerçevesinde birleşmektedirler: Karısının ilişkiye arzulu zamanlarını gözeterek onu diğer bir erkeğe eğilimden korumak kocanın görevidir. Karısına karşı cinsel görevini yapma gücünü kendisinde bulamayan kişinin, onu dışa eğilimden korumak için cinsel gücünü arttıracak ve arzularını geliştirecek özel gıda ve ilaç alması da görevidir. (Bak. Kurtubî Bakara 228 Feyzûl-Kadîr 1/100.)
Kadın Eşi Haramdan Korumak
Eşini cinsel haramlardan korumak kocanın görevidir. İslâm bilginleri şu görüş çerçevesinde birleşmektedirler: Karısının ilişkiye arzulu zamanlarını gözeterek onu diğer bir erkeğe eğilimden korumak kocanın görevidir. Karısına karşı cinsel görevini yapma gücünü kendisinde bulamayan kişinin, onu dışa eğilimden korumak için cinsel gücünü arttıracak ve arzularını geliştirecek özel gıda ve ilaç alması da görevidir. (Bak. Kurtubî Bakara 228 Feyzûl-Kadîr 1/100.)
[16] İbn Kesîrr , Nisa 34
[17] Muhtasar S. Müslim Hn. 830
[18] İbn Kesîr Nisa 34
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder